7 Kasım 2011 Pazartesi

Anadolu Kartalları (9.0)


Kim demiş Türkler güzel film çekemez diye? İ-na-nıl-maz güzel bir film olmuş. Filmde feci bir şekilde milli duygularım kabardı , gurur duydum. Eminim filmden çıkan herkesin pilot olası gelmiştir. Filmdeki uçak sahneleri o kadar güzel , bulutların üzerindeki çekimler o kadar güzel ki hayran kaldım. Oyuncular ise inanılmaz doğal oynamışlar , hepsini ayrı ayrı çok beğendim. Film 5 arkadaşın savaş uçağı pilotu olmaya hazırlanan hikayesini anlatıyor. Aşk deseniz var , hüzün deseniz var , komedi deseniz var.. Her yönüyle çok başarıları olmuş film fakat tek bir negatif yorumum olacak. Hande Subaşı rol yapamıyor film boyunca , keşke başkasını oynatsalarmış. Bu sebeple puanım 9.0. Mutlaka İzleyin Mutlaka !

One Day (4.5)


Kitabı Bestseller olan bir film nasıl bu kadar kötü olabilir? Bazı arkadaşlarımla konuşuyorum 'Film boyunca ağladım , off çok duygusaldı!! ' gibi tepkiler veriyorlar ağzım açık kalıyor. Ne kadar Anne Hathaway hayranı olsam da o bile bu filmi kurtarmıyor. Sıkıcı , durağan ve bayık. Konusu ; üniversite mezuniyetinde tanışan Dexter (Jim Sturgess) ve Emma (Anne Hathaway)'nin 1988'den itibaren her sene 15 Temmuz'da hayatlarındaki değişiklikleri , yaşadıklarını gösteriyor. Gitmenizi tavsiye etmem onun yerine açın Fatmagül falan izleyin. Beğenmediğim için puanım 4.5
Not: CKM'de gnctrkcll kampanyası var her seansta 1 bilet alana 1 bilet bedava (Düşünün yani film güzel olsa böyle kampanya mı koyarlar? )

Change Up (6.0)



Eğlenceli vakit geçirmek için ideal bir komedi filmi. Beğendin mi derseniz 'Beğendim yani güzel' denilebilecek tarzda. Konusuna gelirsek , dünya tatlısı ikizlere sahip Dave (Jason Bateman) ve yakışıklı , hayatı kızlarla geçen , piç Mitch (Ryan Reynolds) kendi hayatlarından sıkılmışlardır. Birbirlerinin hayatlarına özenirler ve bir gün uyanırlar ikiside diğerinin bedenine sahiptir. Bunun üzerine yaşadıkları olayları anlatılıyorfilm boyunca . Filmi güzel kılan asıl olay bence Olivia Wilde , sırf onun için bile izlemenizi tavsiye ederim :) Dediğim gibi güzel vakit geçirmeyi sağlayan bir film olduğundan dolayı puanım (6.0)

4 Kasım 2011 Cuma

In Time (7.5)


Bu hafta vizyona giren filmlerden biri olan In Time son zamanlarda izlediğim en iyi senaryoya sahip. Filmi baştan sonra yaratıcı buldum. Kısaca konusu ; gelecekte insanlar  25 yaşındadır ve hayatları zamanlarına bağlıdır ve paranın olmadığını bir hayat sürmektedirler. Kısacası paraları zamanlarıdır (Yukarıdaki resimde Justin'in kolunda gördüğünüz o yeşil şey kalan zamanlarını gösteriyor çok havalı) Hayatlarının devam etmesi için çalışarak zaman kazanmaları gerekiyor. Gel gelelim zenginler (Amanda Seyfried) ölümsüzdür ve gettoda yaşayan Will Salas (Justin Timberlake) bu sisteme isyan eder. Daha fazlasını anlatmıyım siz gidin görün en iyisi :) Macera severler ve Justin hayranları eminim bu filmi çok beğenir. Senaryosunu çok yaratıcı bulduğum için notum 7.5

Midnight in Paris (6.5)


Eğer Paris aşığı bir insanız koşa koşa bu filme gidin derim. Paris'i o kadar güzel göstermiş ki filmde Paris'e gidesiniz geliyor. Ama bu filme gitmeden önce eğer edebiyatla ilginiz yoksa biraz Ernest Hemingway , Fitzgeraldlar , Gertrude Stein , Picasso , Salvador Dali gibi isimleri araştırmanızı öneririm. Filmin kadrosu zaten booomba gibi Owen Wilson'dan tutun Adrien Brody'e , Rachel Mcadams'tan tutun Carla Bruni'ye kadar çok ünlü isim oynuyor. Gelelim filmin konusuna ; Gil (Owen Wilson) ; Paris aşığı , geçmişte yaşamayı arzulayan , yağmurda yürümeyi seven bir yazardır. Bir akşam Paris sokaklarında yürürken kendine bir anda geçmişte bulur ve hayranlıkla kitaplarını okuduğu Ernest Hemingway gibi yazarlarla tanışır ve geçmişe daha çok tutulur. Her akşam saat 12'den sonra geçmişe gider ve sonra şimdiki zamana geri döner. Filmle ilgili tek kötü şey ise sonu ; sanki böyle yarıda kesilmiş gibi bitiyor. Onun dışında kostümler , mekanlar , oyuncular fazlasıyla iyi . Edebiyatla pek ilgim olmadığı için ve sonunu beğenmediğim için notum 6.5 ama eminimki edebiyat + Paris sevenler için bu filmin notu 10dur.

Crazy Stupid Love (7.5)


                                                           
Friends with Benefits'ten sonra bu senenin en iyi romantik komedi filmidir bence. Sırf oyuncu kadrosuna bakılarak bile düşünmeden gidilebilir. Film öyle düşündüğünüzün gibi Ashton Kutcher tarzı romantik komedilerden değil. Espriler deseniz gayet güzel , oyuncular deseniz ayrı bir güzel oynuyorlar. (Özellikle Emma Stone'un yakın arkadaşını oynayan Liza Lapira'ya inanılmaz güldüm , çok başarılı) Filmin konusu ; Cal Weaver (Steve Carell) eşinden boşanmak üzere olan sünepe , ezik bir adamın  Jacop Palmer (Ryan Goaling) adında gayet havalı , yakışıklı , zengin bir adamla tanışmasıyla hayatını değiştirmesini karı-kız olaylarına girişmesini anlatıyor. Basit bir hikaye gibi gözükse de o kadar güzel kurgulanmış ki bazı yerlerde eminim sizi çok şaşırtıcak. Ben çok beğendim bu filmi ve mutlaka izlenmesi gereken romantik komedi filmi listesine ekliyorum. Bu sebeple filme puanım 7.5

Conan the Barbarian (5.0)

1982 yapımı olan Conan the Barbarian tekrardan çekilmesiyle karşımıza gayet sıradan , basit bir kahraman filmi çıkıyor. Konusu tahmin ettiğiniz üzere Conan'ın doğumundan başlayarak kahramanlık hikayelerini anlatıyor. Savaş , kan ve seks 3lüsü üzerine kurulmuş adeta. Hafif Game of Thrones tarzında olan bu filmin bana göre oyuncu kadrosu da çok iyi seçilmemiş ; ne Tamara'yı oynayan kadın güzel ne de Conan'ı oynayan adam yakışıklı. Vasat bi film olduğunu IMDB'nin 5.3 vermesinden de rahatlıkla anlayabiliyoruz. Eğer vaktiniz bolsa gidin izleyin ama bence 15 lira verip izlenilecek filmlerden değil. O yüzden benim puanım 5.0